49-HUCURAT/6. Siz ey iman edenler sorumsuzun biri size önemli bir haberle geldiğinde durup gerçeği araştırın değilse istemeden birilerini rencide eder ardından da yaptığınızdan pişmanlık duyarsınız.
30-RUM/60. Kendi söylediklerine dahi yürekten inanmayanlar tahrikleriyle sakın seni fevri ve tepkisel bir davranışa sürüklemesinler.
34-NUR/11. Gerçek şu ki iftirayı tasarlayanlar içinizden bir güruhtur. Siz ey bu iftiranın mağdurları sanmayın ki bu size dokunan bir şerdir. Aksine bu sizin için bir hayırdır. Onlardan her birinin kazandığı günah oranında (cezası) vardır. Ama onlar içerisinden bu işin elebaşlığını üstlenen kimse var ya onu korkunç azap beklemektedir.
Bir işe yalanla başlamak, bin yalan üretmektir. Sermayesi yalan olanın kazancıda haram olur.
Önemli ve önemsiz haber getirenler, haberin muhataplarını sevindiren ve böylelerinin getirdiği haberlere, hemen inanmayın ve araştırın. Komşu veya başka toplumların şeref ve itibarını örseleyecek kötüleyecek haberlere karşı uyanık olun. Olumsuz haberlere inanmaya yatkın hastalıklı insanlar vardır. Hemen bu haberlere inanırlar.
Başlarlar dedi kodu yapmaya, Hz Peygamberin Eşi Hz Ayşe’ye de bu şekilde iftira atmışlardı? Bu yalan haberi yayanlar Amr bin Abdullah gibi münafıklar her toplumda vardır.
Haram yiyen yalan söyler. Adaleti ve merhameti az olanda, olayları çok abartır.
5-MAİDE/42. Yahudiler ve ( insanlar) arasında yalanı can kulağıyla dinleyen ve sana başvurmak yerine başka insanların laflarına kulak kesilenler de. Onlar, sözleri asıl bağlamlarından kopararak manalarını çarpıtırlar.
Dilin bereketi doğru ve güzel söz söylemesidir. Yalan yayan kişi zehir saçan yılana benzer. Bir yalan, bir yılandır. Yalan zamdır. Zam ise, doğrulardan çalmaktır. Fitneler döneminde ne kirlen, nede kirlet. Yalanın görünen ve anlatılan yanı Ülker yıldızı gibi parlaktır. Arka yanı ise paslı tenekedir. Çöp kovasıdır. Her yalan, aldatmak için söylenir. Yalan özünde dilin kirlenmesidir.
26-ŞUARA/223. (Yalana) Kulak kabartırlar ve onların çoğu ( başkalarına da ) yalan söylerler.
Yalanın arkadaşı çoktur. Ve her yalan hakikate benzer, hakikat diye anlaşılır. Yalan doğrudan çalmaktır. Yalan ahlaki yamyamlıktır. Yalan insanın özünü kirletir yüzünü kızartır. Şahsiyetini yok eder. Fıtratını bozar. Her bir yalanı mazeretle kapatma, bilerek hata edip de hatasını sahte bir özürle kapatmaya kalkan nazik münafıktır.
9-TEVBE/104. Bir kimse geleceğe yönelik yaptığı bir yemini bozduğunda kefaretini ödemek suretiyle yeminin günahından kurtulur.
Fakat yalan yemin öyle büyük bir günahtır ki onun cezasını kefaret dahi düşüremeyeceği için, yalan yemin de kefaret olmaz. Böyle bir günah işleyen kişi, yalana şahit gösterdiği Allah’a Tevbe etmeli, af dilemeli onun günahını ancak Allah affedebilir.
Ayrıca, 30-RUM/60. 4HUCURAT/6. Ayetlerinde bakınız.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: