YAHUDİ' HIRİSTİYANLIK VE ŞİA'DA ŞEFAATCİLİK VE VESİLECİLİK
Yayınlanma :
02.04.2018 08:07
Birilerinin diğerlerini kurtarması veya birilerinin başkalarının kurtuluşu için kendini feda etmesi Kuran’a yabancıdır.
Çünkü İslam’da kişisel sorumluluk esas olup, hiç kimsenin başkalarının yaptıklarından sorumlu tutulması veya başkalarının sorumluluğunu yüklenmesi söz konusu olmadığı Kuran da açık bir şekilde ifade edilmiştir.
19-İsra/15. 29-Ankebut/12. 35-Fatır/18. 39-Zümer/7. 53-Necm/38-39. 99-Zelzele/7-8. Ayetlerine bakınız.
Bilakis İslam’i öğretiye göre insanı kurtaracak olan iman ve Salih ameldir. Şefaatçilik ve aracılık düşüncesi de Kuran’a yabancıdır ve aykırıdır. İslam’a göre bir insan günah işlediğinde kurtuluş yolu tövbe ederek, o günaha bir daha dönmeyecektir. Tevbe ise Allah ile kul arasında aracısız gerçekleşir. Ayrıca bir kurtarıcıya veya şefaatçiye de gerek yoktur. İhlâs Allah’a aracısız kulluk etmektir.
Şefaat fikri özellikle Sünni gelenekte yaygın ve hâkim olan ve peygamberler yanında evliya ve Salih kişileri de içine alacak, kadar genişletilen bu görüş, ağırlık olarak bir takım hadis rivayetlerine dayanmaktadır.
Süleyman Çelebi Mevlidi’nin Türk toplumunda sevildiği ve okunduğu kadar İslam ümmeti içinde yüzyıllardır sevilen ve yaygın olarak okunan Kaside-i Bürde’nin yazarı şair Busiri’nin Eğer o olmasaydı dünya yokluktan var olmazdı’ ( 33. Beyit ) Denizden avuçlayarak veya yağmurdan alıp yudumlayarak aldığı gibi bütün peygamberler Allah’ın Resulünden alırlar ( 39.beyit) Değerli peygamberlerin getirdiği bütün ayetler onun nurundan kendilerine gelmiştir’ ( 52. Beyit) Dua edildiği zaman adı çürümüş kemikleri diriltir’ ( 46.beyit) O fazilet güneşidir, peygamberler ise onun yıldızlarıdır, güneşin ışıklarını karanlıklarda insanlara ondan alarak yansıtırlar’( 53.beyit) daha neler neler. Buraya bazılarının almadım. Çünkü aşırı sevgi gözü kör eder diyenler herhalde eksik söylemişlerdir. Çünkü aşırı sevgi çok zaman aklı ve muhakemeyi de kör etmektedir. Zaten akıl ve mantık yerine taklit işlemeye başladı mı gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Aydınlardan cahiline kadar Müslümanların büyük çoğunun söylediği ya Rasulullah sözlerinin, ister istemez, Hıristiyanların Kutsal Ruh, bizim zayıflığımıza yardım eder, çünkü nasıl dua etmemiz gerektiğini bilmiyoruz. Ama Ruh’un kendisi sözle anlatılmayan iniltilerle bizim için şefaat eder. İnsanların yüreklerini araştıran Allah, Ruh’un düşüncesinin ne olduğunu bilir. Çünkü Ruh, Allah’ın isteğine göre kutsallar için şefaat eder. ( İncil, Romalılar, 8.26.28. Sözlerindeki gibi Allah yerine İsa’dan istemeleri, ondan şefaat beklemeleri ve Yerde ya da gökte ilah diye adlandırılanlar varsa da nitekim birçok ilahlar ve rabler vardır. Bizim için tek bir Tanrı Baba vardır, O her şeyin kaynağıdır ve biz onun için yaşıyoruz. Tek bir Rab vat, o da İsa Mesih’tir Her şey onun aracılığıyla yaratıldı, biz de onun aracılığıyla yaşıyoruz.( İncil Pavlus’un Korinttileri, 1. Mektubu. 8/5-6. Anlatımındaki gibi sapmalara yol açması kaçınılmazdır.
Acaba Levlake-levlake lema halaktul- eflake( Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım, abartmasının hemen her münasebette istenen ve ahirette beklenen şefaat anlatımlarının kaynağı Hıristiyan inancını seslendiren yukarıdaki sözlerden ve cahiliye anlayışlarının hortlamasından başka ne olabilir ki. Görüldüğü gibi, insan ölçüyü kaçırınca nerede duracağı belli olmaz ve gideceği yerde tahriflerle, abartmalarla, yüceltmelerle, bidatlarla neredeyse mitolojik bir dine dönüşmüş bulunan Kitap Ehli’nin yukarıdaki anlatımları ve cahiliye anlayışlarından başka olamaz. Bu sebepten Hz. Muhammed’in Hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı abartarak övdükleri gibi beni övmeyin, ben ancak Allah’ın kuluyum, Allah’ın kulu ve Rasulü, deyiniz uyarısını insanlar kulaklarına küpe yapmaları gerekir. Busiri(geçmiş dönem âlimi sayılır) gibi insanlar ne uyarı dinler, ne de Allah’tan korkar, Mahşerde nebiler, bile senden meded ister sözlerini hem de dini bir söylem olarak seslendirenler Allah aşkına, hangi uyarıyı dinlemektedir.
Son zamanlarda yapılan araştırmalarda bu tür rivayetlerin ciddi problemden dolayı bu konuda kesin bir delil belgesi de yoktur. Kuran da şu ayetler ışığında Allah’ın izin verdiği kimseler hariç hiç kimsenin ahirette şefaatçi olamayacağını açıkça belirtir.
(2-Bakara/255. ) (10-Yunus/3.) (20-Taha/109.) (34-Sebe/23.) (53-Necm/26.)
Bütün bu açık ve kesin ifadelere rağmen, geçmişten miras aldıkları şefaat anlayışını, sorgulayamayanlar meseleye ihtiyat açısından yaklaşarak Kuran’ın ayetlerini okuyup daha akıllıca bir yaklaşım yapmaları gerekmektedir.
Zira bu dünya da İslam-i emir ve yasaklara uymada gevşeklik değil, titizlik göstermek Allah’a karşı gelmekten sürekli sakınmak insan’ın yaptığı her kötü iş Allah’a karşı yapılmış bir asiliktir. Kötülüğün arkasında şeytan değil nefsi vardır. Şeytan ona rehber olur. Bu cürümleri işleyen insana kim nasıl şefaat edebilir ki.
Hz Peygamber ve ashabının birilerini şefaatçi ve vesile edindiğine dair ne Kuran’da bir ayet, nede sağlam bir hadis vardır.
Kuran’da iki yerde gecen vesile kavramının (5-Maide/35.)
(17-İsra/57.) De. (40-Mümin/26.) De geçen şikâyetin şefaat okunmasıdır. Bu konuyla uzaktan yakından Her iki ayette kastedilenin insanı Allah’a yaklaştıracak Salih ameller olduğunu görüyoruz.
Salih ameli olmayan insanı hiç kimse ne af edebilir, nede şefaat ettirir. Bu konu tamamıyla Allah’a ayıttır. O dilediğini af eder dilediğine azap ettirir.
Yukarıda ki Hıristiyanların ve Müslümanların şefaatlerini gördük. Birde Yahudilikte buna benzer bir anlayış vardır. O’da şudur. Ahir zamanda Mehdi gelecek İsrail oğullarının başına geçecek düşmanlarını yok edecek. Yahudiler yeryüzünün tek hâkimi olacaklar ve ahirette onların günahkâr olanlarına tanrı belirli bir günde azap edecektir.
ŞİA, Alevilikte de bu yakın bir anlayış vardır. Şeytan’ın Hz Âdem-e secde etmesini, Allah ondan ister oda asi olur kovulur. Günah dünyadadır. Secde insana yapılır, insan diğer insanlar, sever sevilir ise hiçbir ibadet de gerek yoktur.
Allah’ı bilmek ahirette yeterli sebep olur. İman’ın şartı Allah’ı bilmektir. Kuralları onlar belirlerler. Kuran’ın ayetlerine de emevilerin kalemi karıştı bulaştığı için kuran onlar için ilahi bir kitap olmaktan çıktığı görüşündeler.
Onlarında 12 inci imanları MEHDİ olarak gelecek dünya’ya iman ve sevgi, özgürlük, hürriyet ilan edecektir. Hâlbuki Şefaat kişinin imanı ve ameli onun şefaatçisidir. Şefaat torpil yapmak asla değildir.
Kişiyi maksadına ulaştıran Allah’tır. (23-Mümin/29)
Kaynak: Prof dr Süleyman Ateş eserleri ve M. İslamoğlu Esma-i Hüsnası.
Marmara ilahiyat fakültesi dekanı Prof dr Şinasi Gündüz Prof.Dr İbrahim Sarmış. Hz Muhammed’i doğru anlamak
Kuranda 25 adet şefaat ayeti vardır.
(Bakara/48-123-254-255.) (Sebe/23.) (Zümer/43-44.) (Taha/109.) (Araf/53.) (Yasin/23.) (Meryem/87.) (Yunus/18.) (Enbiya/28.) (Duhan/42.) (Necm/26.) (Zuhruf/86.) (Müddesir/48.) (Enam/51.) (Rum/13.) (Mümin/18.) (Secde/4.) (Şuara/100.) (Nisa/123.)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: