YAHUDİLİK, HIRİSTİYANLIK VE HZ.İSA’NIN ÇARMIH OLAYI (2)
Yayınlanma :
05.10.2016 12:07
Hz İsa’nın Çarmıha gerilme olayından sonra ilk İsa’ya inanan Nasaralıyız diyenlere uyan ikinci göbek insanlar oldu. Daha sonra onlarda İsevilikten sapmaya başladılar ve saptılar.
Hıristiyan demek, Hz İsa’nın dininden sapanlar demektir.
Yahudiler gibi onlarda dinde sapma yaptılar. Ve Hıristiyanlaştılar. Dinlerini parça-parça ettiler.
Üç binden fazla İncil, yüzlerce Mezhep çıktı. Hz İsa’nın yeniden geleceği meselesi ilk kuşakların gündemi meşgul eden konulardan bir konu değildi. Daha sonraki kuşaklar bu konuyu dillendirdiler ve Hıristiyanlığın amentüsü haline getirdiler.
İsa hakikatin apaçık belgeleriyle geldiğinde dedi ki, Ben size hikmetle, hakkında tartıştığınız bazı konuları açıklamak için geldim. Artık Allaha karşı sorumluluk bilinciyle davranın ve bana uyun. (43-Zuhruf/63.)
Elbet Allah benim, rabbimdir. Sizin de Rabbiniz yalnızca O dur artık sadece Ona kulluk edin. Bu dosdoğru bir yoldur. (64.)
Fakat onlar arasından çıkan hizipler birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler. Artık acı bir günün azabından dolayı yazıklar olsun zulme gömülüp giden o kimselere.( 65.)
Şimdi onlar kendileri farkında değilken ansızın başlarına gelecek olan son saat dışında bir şey mi gözlüyorlar. (66.)
İsa’ya gelince: O sadece kendisine ihsan ettiğimiz ve İsrail oğullarına model kıldığımız bir kuldur. (43-Zuhruf/59.)
Hâlbuki Hz İsa onların arasında yaşarken Allah’a söz vermişlerdi. Ancak Hz İsa’nın çarmıha Gerilmesi den sonra, Nasara İseviler Hz İsa’ya Allah’ın oğlu Mesih dediler. Ve Hz İsa’yı İlahlaştırdılar.
Hz İsa’nın getirdiği din de bozulmaya başladı. Ve bozuldu. İseviliğin özü değişti. İseviliğin özü bozulunca, İseviler Hıristiyanlaştılar. Böylece Hıristiyanlık doğmuş oldu. İseviliğin ismi Hıristiyan dini oldu. İlahi semavi dinin bel kemiği ve temel öğretisi tevhid olup la ilahe illallah’tır. Allah’ın yetki ve niteliklerinin başka varlıklara verilmesi Hıristiyanlıktaki Ruhbanlık ve Papalık sistemi ile Hz. İsa ve annesine biçilen roldür.
Allah yerine her şeyi ondan ister hale gelmişlerdir. Nitekim Hıristiyanlar Allah’ın İsa’ya hulul (ondan bir parça) olduğunu yücelttikleri İsa’yı Allah’ın kulu ve resulü niteliğinden çıkarmış, Allah yapmış, Rab yapmış. Babanın Oğlu yapmış, İlah Oğul yapmıştır. Miladi: 300 yılında da Zirveye çıktı. Ve evrenselleşti.
Hz İsa’nın dinini bozan Antakyalı Yahudi asıllı Hâkim olan Papaz Pavlostur. Aynı zaman da kendiside Yuhan’na incilini yazan kişidir. Biz müminler Namazlarda Okuduğumuz Fatiha suresinde okuduğumuz Fatiha/5.Ayeti. Bizi yönelt Dosdoğru Yola, Bizi de Hıristiyanlar gibi saptırma Yarabbi diyoruz.
Hıristiyanlar Hz İsa Allah’ın oğlu dediler saptılar.
Fatiha/7. Gazaba uğrayanların ve sapanların yoluna değil. Yahudilerde, Üzeyir Allah’ın oğlu dediler, zulüm gördüler ve şirke düştüler.
Hıristiyanlığı Papaz Povlos ve Kilise üretmiştir. Hıristiyanlık bugün Kilise ve papazların mezhep meşrep dinidir.
Ve Allah’ın elçisi, İsa Mesih’i işte biz öldürdük demeleri nedeniyle Aslında onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler, fakat kafa karışıklığıyla onlara öyle olmuş gibi bu konuda farklı görüşler ileri sürenler ise ondan dolayı gerçekten şaşkınlık içerisindedirler, onunla ilgili bir bilgileri yoktu. Ve yalnızca zanna dayanıyorlardı. Sonuç olarak kesinlikle onu öldürmediler.
Yahudiler İsa’yı öldürdük dediler. Kuran da Yüce Allah İsa’yı Yahudilere teslim etmedi. Göğe kaldırdığını söyler. Hıristiyanlık bu gelişen olaylardan sonra İsa’ya Tanrının oğlu tanrı dediler.
Ve Allah’ın elçisi, İsa Mesih’i işte biz öldürdük demeleri nedeniyle Aslında onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler, fakat kafa karışıklığıyla onlara öyle olmuş gibi bu konuda farklı görüşler ileri sürenler ise ondan dolayı gerçekten şaşkınlık içerisindedirler, onunla ilgili bir bilgileri yoktu. Ve yalnızca zanna dayanıyorlardı. Sonuç olarak kesinlikle onu öldürmediler. Seni Öldürdüğünü iddia eden Yahudiler değil, Ben olacağım senin canını. (Nisa/157.)
Bilakis Allah onu kendi katına yücelti Zira Allah mutlak üstün ve yüce olandır. Her hükmünde tam isabet sahibidir.( Nisa/158.)
Nitekim İsa’yı Biz öldürdük diyen Kitap Ehli Yahudilerden hiç kimse yoktur ki onun ölümü arifesin de bu gerçeği tasdik etmiş olmasın. Zira Kıyamet Günü de o onlar aleyhine şahitlik yapacaktır. (Nisa/159.)
Kuran, Hz Peygamberden önce hiç kimseye ölümsüzlük bahşedilmediğini şu iki ayette açıkça ifade eder.
Ey Peygamber Biz senden önce yaşamış hiçbir insana ölümsüzlük bahşetmedik. Hem sanki sen öleceksin de onlar ebediyen yaşayacaklar mı? (21-Enbiya/34.)
Her can ölümü tadacaktır. Şu da var ki Biz sizi seçip ayırmak için hayır ve şer ile sınava tabi tutuyoruz. Zaten sonunda bize döneceksiniz. (Enbiya/35.)
Bu ayette, Hz İsa’nın göğe yükseldiğini söylemiyor. Allah’a yükseldiğini söylüyor. Allah’a yükselmek başka şey, göğe yükselmek başka şeydir. Allah’a yükselmek onun katında yüksek derece kazanmak anlamına gelir.
Yüce Allah, Hz İsa’yı saldırganların elinden kurtarmak suretiyle onu manevi derecelere yükseltmiş. Şanını yüceltmiştir. Zira gökle kastedilen maddi gök ise bu yıldızlardan ibarettir. Yani İsa şu yıldızlardan birine mi çıkarılmıştır. Eğer kastedilen manevi gök ise oraya ceset gitmez ruh gider.
Hz İsa Mısır’ın celiliye kasabasında büyüdü ve 30 yaşında Mısır’dan Filistin’e döndü Filistin’in nazariye kasabasına yerleşti. Ve peygamberlik görevini burada yapmaya başladı. Hz Yahya ile aynı dönemde elçilik yaptı. Hz Yahya Romalılar tarafından kafası kesilerek katledildi. Hz İsa, Yahya’dan sonra üç yıl daha peygamberlik, görevini devam ettirdi. Onun başına da çarmıh olayı meydana geldi.
İlk Hıristiyanlar inançlarını gizliyorlardı, Zira kendilerini destekleyen ve koruyan hiç bir güç yoktu. Aslında bu sindirme işleri Hz İsa’nın son zamanlarında başlamıştı. Hz İsa ortadan kaybolunca, İsa’ya inanan o günkü Müslüman İseviler Yahudilerden ve Romalı askerlerden çok zulüm gördüler. Dünya da en çok İsa’ya inan İsevilerdir. Ayrıca Hz. İsa ve Hz. Yahya aynı dönemlerde yaşadılar. Hz Yahya yakalanıp öldürülünce, Hz İsa, Hz. Yahya’nın kaldığı yerden bıraktığı tebliğ görevini yerine getirmeye çalıştı.
Ve Hıristiyanlık gelişip güçlenmeye daha sonrada Evrenselleşti. Roma imparatorluğunun resmi dini oldu. Yahudilik yok olmaya başladı. Yahudiler peygamber katili olarak birçok kere büyük zulümler görmüşlerdir.
Romalılar İsa’nın Dinini bölgelere kıtalara taşıdılar. Böylece Hıristiyanlık doğmuş oldu. İsa’nın ineceğine ve İslam şeriatını uygulayacağına dair rivayet edilen hadisler eğer doğruysa, şöyle tevil edilebilir, Bir Peygamberin dini yaşadıkça kendiside manen yaşamaktadır. Yahudiler İseviliği öldürememiştir.
Tersine onun tebliğleri yayılmış, Yahudiliğe egemen olmuştur. Onun ruhunu temsil eden ümmeti, bir gün ismen olmasa bile, manen Hz Peygamberin şeriatını, yani İslamı fikriyatını benimseyerek onları Uygulayacaklardır. Nitekim 20. inci asrın son yarısında Avrupa da İslam’ın sesi yavaş-yavaş duyulmaya başlamıştır
Müslüman İsevilere en çok eziyet çektikleri dönem Nöron devridir. Miladi. 64- 106 yılları arasında. Ayrıca miladi 249-280 yıllarında zalim Trogon zamanında da çok zülüm görmüşlerdir. Necef’te binlerce İsevi mümin çukurlarda yakılmıştı. Kuran’da bu konu hakkında ayet vardır.
Zalim Romalı hükümdarların baskısından Hıristiyanlar nefes alamaz duruma gelmiştir. Tüm Hıristiyanlar korku ve endişe içindeydiler. Devlet hizmetinde olan ne kadar Hıristiyan varsa yakalanarak putlarına kurban edilmişlerdir. Ashabı Kehf bunun en canlı belgesidir.
İşte Hıristiyanlığın doğuşunda ve gelişme döneminde bu ağır zulüm ve baskı hareketleri, Hıristiyanlığın kaynakları tam olarak yazılamamıştır Ve sonradan yazılan uydurma hikâyeler, papazların görüşü Hıristiyanlığın özü olmuştur. Hz İsa’nın getirdiği dini emirler bağlamından koparılmış yerine papaz Pavlosun görüşü hâkim olmuştur. İlk Hıristiyanların birçoğu dinleri uğrunda işkencelere maruz kalırken bir kısmı da Roma’dan kaçarak devletin gözünden uzak yerlere gidiyorlardı. Kimileride Hıristiyan olduğunu gizliyor ve puta taptığını söylüyorlardı. Bu sıkı takip denetim rejimi altında Hıristiyan olanlar eskiden edindikleri bildikleri putperest inançlarını da tümden üzerlerinden atamıyorlar, dıştan atmaya çalışsalar bile kendilerine sahip olamıyorlardı. Ve kendilerine sahip çıkacak bir makamda yoktu.
Tarihlere bakarsanız Hıristiyanlık ancak 3-ve 4 üncü yüz yıllarda Romalıların ve Mısır kiliselerinin aldığı karar gereği Hıristiyanlık çoğalıp yayılmaya başladı. Ancak ne yazık ki onlarda mezhep uğruna ikiye ve üçe bölündüler ve mezhepler savaşı başladı. Birbirlerini katlettiler. Dünya da en çok mezhep kavgası yapan Hıristiyanlardır. Bu Meshep savaşlarını da Müslümanlarda aşıladılar bulaştırdılar.
Hz İsa kendisi bir kitap bırakmadı. İlk İncil Hz İsa dan 35 yıl sonra Papazlar ve öğrencileri tarafından yazılmıştır. İçeriği ise Hz İsa’nın Mucizeleri ve gezileri kaydedildi. Hz İsa çarmıha gelirme olayından sonra, kendisi ortadan kayboldu.
Yahudilere göre çarmıha gerildi ve öldü. Hıristiyanlara göre cesedi dirilip göğe kaldırıldı. İsa’nın öğrencileri İsa’dan duydukları sözleri, onunla birlikte yaşadıkları olayları yazdılar, anlattılar. Hz İsa, Hz Yahya’dan sonra 2- yıl Peygamberlik yapmıştır. Hz İsa’nın tekrar geleceğini söyleyen hadis, palavracısı İslam’ın Povlusu Ebu Hureyre, MATTA İncil’inin 16. Bapta geçen anlatımı almış hadis diye uydurup İslam’a sokmuştur.
Hz İsa’nın, inip Deccal’ı öldüreceğini İslam ümmeti arasında adaletle hükmedeceği hakkında birkaç hadiste rivayet edilmiş bunların çoğu da Ebu Hureyre uydurmasıdır. 2000 yıldır, Hıristiyanlar ve saf bir o kadar da aptal Müslümanlar da, Hz İsa’yı beklerler. Bu yalanı uyduranlar ise hayatta yoktur, mezarları bile belli değildir.
İsa hakikatin apaçık belgeleriyle geldiğinde dedi ki Ben size hikmetle, hakkında tartıştığınız bazı konuları açıklamak için geldim. Artık Allaha karşı sorumluluk bilinciyle davranın ve bana uyun. (43-Zuhruf/63.)
Elbet Allah benim, rabbimdir, sizinde Rabbiniz yalnızca o dur. Artık sadece Ona kulluk edin: bu dosdoğru bir yoldur. (Zuhruf/64.)
Fakat onlar arasından çıkan hizipler birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler. Artık acı bir günün azabından dolayı yazıklar olsun zulme gömülüp giden o kimselere. (Zuhruf/65.)
Şimdi onlar, kendileri farkında değilken ansızın başlarına gelecek olan son saat dışında bir şey mi gözlüyorlar. (Zuhruf/66.)
DEVAM EDECEK.
Hıristiyan demek, Hz İsa’nın dininden sapanlar demektir.
Yahudiler gibi onlarda dinde sapma yaptılar. Ve Hıristiyanlaştılar. Dinlerini parça-parça ettiler.
Üç binden fazla İncil, yüzlerce Mezhep çıktı. Hz İsa’nın yeniden geleceği meselesi ilk kuşakların gündemi meşgul eden konulardan bir konu değildi. Daha sonraki kuşaklar bu konuyu dillendirdiler ve Hıristiyanlığın amentüsü haline getirdiler.
İsa hakikatin apaçık belgeleriyle geldiğinde dedi ki, Ben size hikmetle, hakkında tartıştığınız bazı konuları açıklamak için geldim. Artık Allaha karşı sorumluluk bilinciyle davranın ve bana uyun. (43-Zuhruf/63.)
Elbet Allah benim, rabbimdir. Sizin de Rabbiniz yalnızca O dur artık sadece Ona kulluk edin. Bu dosdoğru bir yoldur. (64.)
Fakat onlar arasından çıkan hizipler birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler. Artık acı bir günün azabından dolayı yazıklar olsun zulme gömülüp giden o kimselere.( 65.)
Şimdi onlar kendileri farkında değilken ansızın başlarına gelecek olan son saat dışında bir şey mi gözlüyorlar. (66.)
İsa’ya gelince: O sadece kendisine ihsan ettiğimiz ve İsrail oğullarına model kıldığımız bir kuldur. (43-Zuhruf/59.)
Hâlbuki Hz İsa onların arasında yaşarken Allah’a söz vermişlerdi. Ancak Hz İsa’nın çarmıha Gerilmesi den sonra, Nasara İseviler Hz İsa’ya Allah’ın oğlu Mesih dediler. Ve Hz İsa’yı İlahlaştırdılar.
Hz İsa’nın getirdiği din de bozulmaya başladı. Ve bozuldu. İseviliğin özü değişti. İseviliğin özü bozulunca, İseviler Hıristiyanlaştılar. Böylece Hıristiyanlık doğmuş oldu. İseviliğin ismi Hıristiyan dini oldu. İlahi semavi dinin bel kemiği ve temel öğretisi tevhid olup la ilahe illallah’tır. Allah’ın yetki ve niteliklerinin başka varlıklara verilmesi Hıristiyanlıktaki Ruhbanlık ve Papalık sistemi ile Hz. İsa ve annesine biçilen roldür.
Allah yerine her şeyi ondan ister hale gelmişlerdir. Nitekim Hıristiyanlar Allah’ın İsa’ya hulul (ondan bir parça) olduğunu yücelttikleri İsa’yı Allah’ın kulu ve resulü niteliğinden çıkarmış, Allah yapmış, Rab yapmış. Babanın Oğlu yapmış, İlah Oğul yapmıştır. Miladi: 300 yılında da Zirveye çıktı. Ve evrenselleşti.
Hz İsa’nın dinini bozan Antakyalı Yahudi asıllı Hâkim olan Papaz Pavlostur. Aynı zaman da kendiside Yuhan’na incilini yazan kişidir. Biz müminler Namazlarda Okuduğumuz Fatiha suresinde okuduğumuz Fatiha/5.Ayeti. Bizi yönelt Dosdoğru Yola, Bizi de Hıristiyanlar gibi saptırma Yarabbi diyoruz.
Hıristiyanlar Hz İsa Allah’ın oğlu dediler saptılar.
Fatiha/7. Gazaba uğrayanların ve sapanların yoluna değil. Yahudilerde, Üzeyir Allah’ın oğlu dediler, zulüm gördüler ve şirke düştüler.
Hıristiyanlığı Papaz Povlos ve Kilise üretmiştir. Hıristiyanlık bugün Kilise ve papazların mezhep meşrep dinidir.
Ve Allah’ın elçisi, İsa Mesih’i işte biz öldürdük demeleri nedeniyle Aslında onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler, fakat kafa karışıklığıyla onlara öyle olmuş gibi bu konuda farklı görüşler ileri sürenler ise ondan dolayı gerçekten şaşkınlık içerisindedirler, onunla ilgili bir bilgileri yoktu. Ve yalnızca zanna dayanıyorlardı. Sonuç olarak kesinlikle onu öldürmediler.
Yahudiler İsa’yı öldürdük dediler. Kuran da Yüce Allah İsa’yı Yahudilere teslim etmedi. Göğe kaldırdığını söyler. Hıristiyanlık bu gelişen olaylardan sonra İsa’ya Tanrının oğlu tanrı dediler.
Ve Allah’ın elçisi, İsa Mesih’i işte biz öldürdük demeleri nedeniyle Aslında onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler, fakat kafa karışıklığıyla onlara öyle olmuş gibi bu konuda farklı görüşler ileri sürenler ise ondan dolayı gerçekten şaşkınlık içerisindedirler, onunla ilgili bir bilgileri yoktu. Ve yalnızca zanna dayanıyorlardı. Sonuç olarak kesinlikle onu öldürmediler. Seni Öldürdüğünü iddia eden Yahudiler değil, Ben olacağım senin canını. (Nisa/157.)
Bilakis Allah onu kendi katına yücelti Zira Allah mutlak üstün ve yüce olandır. Her hükmünde tam isabet sahibidir.( Nisa/158.)
Nitekim İsa’yı Biz öldürdük diyen Kitap Ehli Yahudilerden hiç kimse yoktur ki onun ölümü arifesin de bu gerçeği tasdik etmiş olmasın. Zira Kıyamet Günü de o onlar aleyhine şahitlik yapacaktır. (Nisa/159.)
Kuran, Hz Peygamberden önce hiç kimseye ölümsüzlük bahşedilmediğini şu iki ayette açıkça ifade eder.
Ey Peygamber Biz senden önce yaşamış hiçbir insana ölümsüzlük bahşetmedik. Hem sanki sen öleceksin de onlar ebediyen yaşayacaklar mı? (21-Enbiya/34.)
Her can ölümü tadacaktır. Şu da var ki Biz sizi seçip ayırmak için hayır ve şer ile sınava tabi tutuyoruz. Zaten sonunda bize döneceksiniz. (Enbiya/35.)
Bu ayette, Hz İsa’nın göğe yükseldiğini söylemiyor. Allah’a yükseldiğini söylüyor. Allah’a yükselmek başka şey, göğe yükselmek başka şeydir. Allah’a yükselmek onun katında yüksek derece kazanmak anlamına gelir.
Yüce Allah, Hz İsa’yı saldırganların elinden kurtarmak suretiyle onu manevi derecelere yükseltmiş. Şanını yüceltmiştir. Zira gökle kastedilen maddi gök ise bu yıldızlardan ibarettir. Yani İsa şu yıldızlardan birine mi çıkarılmıştır. Eğer kastedilen manevi gök ise oraya ceset gitmez ruh gider.
Hz İsa Mısır’ın celiliye kasabasında büyüdü ve 30 yaşında Mısır’dan Filistin’e döndü Filistin’in nazariye kasabasına yerleşti. Ve peygamberlik görevini burada yapmaya başladı. Hz Yahya ile aynı dönemde elçilik yaptı. Hz Yahya Romalılar tarafından kafası kesilerek katledildi. Hz İsa, Yahya’dan sonra üç yıl daha peygamberlik, görevini devam ettirdi. Onun başına da çarmıh olayı meydana geldi.
İlk Hıristiyanlar inançlarını gizliyorlardı, Zira kendilerini destekleyen ve koruyan hiç bir güç yoktu. Aslında bu sindirme işleri Hz İsa’nın son zamanlarında başlamıştı. Hz İsa ortadan kaybolunca, İsa’ya inanan o günkü Müslüman İseviler Yahudilerden ve Romalı askerlerden çok zulüm gördüler. Dünya da en çok İsa’ya inan İsevilerdir. Ayrıca Hz. İsa ve Hz. Yahya aynı dönemlerde yaşadılar. Hz Yahya yakalanıp öldürülünce, Hz İsa, Hz. Yahya’nın kaldığı yerden bıraktığı tebliğ görevini yerine getirmeye çalıştı.
Ve Hıristiyanlık gelişip güçlenmeye daha sonrada Evrenselleşti. Roma imparatorluğunun resmi dini oldu. Yahudilik yok olmaya başladı. Yahudiler peygamber katili olarak birçok kere büyük zulümler görmüşlerdir.
Romalılar İsa’nın Dinini bölgelere kıtalara taşıdılar. Böylece Hıristiyanlık doğmuş oldu. İsa’nın ineceğine ve İslam şeriatını uygulayacağına dair rivayet edilen hadisler eğer doğruysa, şöyle tevil edilebilir, Bir Peygamberin dini yaşadıkça kendiside manen yaşamaktadır. Yahudiler İseviliği öldürememiştir.
Tersine onun tebliğleri yayılmış, Yahudiliğe egemen olmuştur. Onun ruhunu temsil eden ümmeti, bir gün ismen olmasa bile, manen Hz Peygamberin şeriatını, yani İslamı fikriyatını benimseyerek onları Uygulayacaklardır. Nitekim 20. inci asrın son yarısında Avrupa da İslam’ın sesi yavaş-yavaş duyulmaya başlamıştır
Müslüman İsevilere en çok eziyet çektikleri dönem Nöron devridir. Miladi. 64- 106 yılları arasında. Ayrıca miladi 249-280 yıllarında zalim Trogon zamanında da çok zülüm görmüşlerdir. Necef’te binlerce İsevi mümin çukurlarda yakılmıştı. Kuran’da bu konu hakkında ayet vardır.
Zalim Romalı hükümdarların baskısından Hıristiyanlar nefes alamaz duruma gelmiştir. Tüm Hıristiyanlar korku ve endişe içindeydiler. Devlet hizmetinde olan ne kadar Hıristiyan varsa yakalanarak putlarına kurban edilmişlerdir. Ashabı Kehf bunun en canlı belgesidir.
İşte Hıristiyanlığın doğuşunda ve gelişme döneminde bu ağır zulüm ve baskı hareketleri, Hıristiyanlığın kaynakları tam olarak yazılamamıştır Ve sonradan yazılan uydurma hikâyeler, papazların görüşü Hıristiyanlığın özü olmuştur. Hz İsa’nın getirdiği dini emirler bağlamından koparılmış yerine papaz Pavlosun görüşü hâkim olmuştur. İlk Hıristiyanların birçoğu dinleri uğrunda işkencelere maruz kalırken bir kısmı da Roma’dan kaçarak devletin gözünden uzak yerlere gidiyorlardı. Kimileride Hıristiyan olduğunu gizliyor ve puta taptığını söylüyorlardı. Bu sıkı takip denetim rejimi altında Hıristiyan olanlar eskiden edindikleri bildikleri putperest inançlarını da tümden üzerlerinden atamıyorlar, dıştan atmaya çalışsalar bile kendilerine sahip olamıyorlardı. Ve kendilerine sahip çıkacak bir makamda yoktu.
Tarihlere bakarsanız Hıristiyanlık ancak 3-ve 4 üncü yüz yıllarda Romalıların ve Mısır kiliselerinin aldığı karar gereği Hıristiyanlık çoğalıp yayılmaya başladı. Ancak ne yazık ki onlarda mezhep uğruna ikiye ve üçe bölündüler ve mezhepler savaşı başladı. Birbirlerini katlettiler. Dünya da en çok mezhep kavgası yapan Hıristiyanlardır. Bu Meshep savaşlarını da Müslümanlarda aşıladılar bulaştırdılar.
Hz İsa kendisi bir kitap bırakmadı. İlk İncil Hz İsa dan 35 yıl sonra Papazlar ve öğrencileri tarafından yazılmıştır. İçeriği ise Hz İsa’nın Mucizeleri ve gezileri kaydedildi. Hz İsa çarmıha gelirme olayından sonra, kendisi ortadan kayboldu.
Yahudilere göre çarmıha gerildi ve öldü. Hıristiyanlara göre cesedi dirilip göğe kaldırıldı. İsa’nın öğrencileri İsa’dan duydukları sözleri, onunla birlikte yaşadıkları olayları yazdılar, anlattılar. Hz İsa, Hz Yahya’dan sonra 2- yıl Peygamberlik yapmıştır. Hz İsa’nın tekrar geleceğini söyleyen hadis, palavracısı İslam’ın Povlusu Ebu Hureyre, MATTA İncil’inin 16. Bapta geçen anlatımı almış hadis diye uydurup İslam’a sokmuştur.
Hz İsa’nın, inip Deccal’ı öldüreceğini İslam ümmeti arasında adaletle hükmedeceği hakkında birkaç hadiste rivayet edilmiş bunların çoğu da Ebu Hureyre uydurmasıdır. 2000 yıldır, Hıristiyanlar ve saf bir o kadar da aptal Müslümanlar da, Hz İsa’yı beklerler. Bu yalanı uyduranlar ise hayatta yoktur, mezarları bile belli değildir.
İsa hakikatin apaçık belgeleriyle geldiğinde dedi ki Ben size hikmetle, hakkında tartıştığınız bazı konuları açıklamak için geldim. Artık Allaha karşı sorumluluk bilinciyle davranın ve bana uyun. (43-Zuhruf/63.)
Elbet Allah benim, rabbimdir, sizinde Rabbiniz yalnızca o dur. Artık sadece Ona kulluk edin: bu dosdoğru bir yoldur. (Zuhruf/64.)
Fakat onlar arasından çıkan hizipler birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler. Artık acı bir günün azabından dolayı yazıklar olsun zulme gömülüp giden o kimselere. (Zuhruf/65.)
Şimdi onlar, kendileri farkında değilken ansızın başlarına gelecek olan son saat dışında bir şey mi gözlüyorlar. (Zuhruf/66.)
DEVAM EDECEK.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorumlar
Kalan Karakter: