Öncelikle gerek kasaba içerisinde, gerekse internet ortamında (sosyal medya veya haber sitemizde) bir ilçelik konusu almış başını gidiyor, kimisi çok umutlu ''kesin oluruz'' diyor kimisi ''biz bu lafları daha öncede duyduk hiç heveslenmeyelim olamayız'' diyor.
Olur mu olmaz mı buna çok takılıp kalmanın veya hayati bir önem yüklemenin yanlış olacağını düşünüyorum. Hak ediyor muyuz? Evet, ( On yıl önce bu halimizden daha çok hak ettiğimizi düşünüyorum ) çünkü öyle ilçeler gördüm ki bizim kasaba halimizin bile yanından geçemezler. Nüfus, konum, turizm ve diğer iş kolları potansiyeli olarak hak ediyoruz ama hakkımızı cılız seslerle talep ediyoruz ve bunun sonucunda bizim ilçeliğimiz Türkiye’nin AB üyeliğine benzer bir hal alıyor. Şu bir gerçek ki Sultanhanı’nın ilçe olmasını gönülden isteyenler yalnızca kasaba halkı, diğerleri hep sözde eğer gerçekten Sultanhanı’nın ilçe olmasını istiyorsak bir kere ayrımları bir kenarı bırakıp sesimizi daha gür çıkarmalıyız yalnız bizim istememizle olmaz herkesin istemesini sağlamalıyız.
Kimdir bu herkes sıralayalım; siyasetçisi, yöneticisi, iş adamı, medyası, üniversite camiası da gür bir sesle ilçeliğin bizim hakkımız olduğunu dile getirmeli ve Aksaray’da birinci gündem maddesi Sultanhanı’nın ilçeliği olmalıdır. Biz bu kadar şey yapmamıza rağmen olmuyorsa biz tohumu saçtık bitmiyorsa toprak utansın der geçeriz ama öncelikle biz tohumu saçalım. Nasıl saçalım; belediyemiz yaklaşık bir yıl önce el değiştirdi muhalefet partisinden iktidar partisine geçiş yaptık ve seçilen belediye başkanımız da o dönem çok ciddi vaatlerle çıktı halkın karşısına, saydığım için sayısını hatırlıyorum kırka yakındı (Bunun içerisinde ; Modern iş merkezi, şehir kütüphanesi, okullara spor kompleksi, en önemlisi de sağlıkta problemin çözüleceği ve daha sayamadığım bir çok yatırım) şöyle kabaca bir hesap yapsak başkanımızın görev süresi beş yıl vaat sayısı da kırk, yani diyor ki ben yılda bu vaatlerimin sekizini gerçekleştiririm.
Daha önceki yazılarımda da yazmıştım ben olumlu veya olumsuz ne görürsem yazarım diye kasabaya geleli üç gün oldu ben henüz ne bir iş merkezi, ne bir kütüphane ne de kasaba da dolaşan üniversite öğrencileri gördüm ( ben gelse bile bu döneme yetişmez diye yazarken başkanımız balkondan bu yıl açılacağının müjdesini vermişti ). Gördüğüm tek şey hepiniz katılırsınız ( özellikle de Cumhuriyet mahallesinde oturanlar ) bol miktarda çamur. Yollar yazın geldiğimden zerre kadar farksız yazın toz vardı şimdi çamur belli yerlere yama yapılmış o kadar, yollar öyle bozulmuşki artık yeniden yapılması şart düzeltmeyle falan olmaz. Bugün ilçeliğe talip oluyoruz, hakkımızı vermiyorlar diyoruz ama bizde tohumu hakkınca saçmıyoruz.
Bugün ilçelik için bir heyet bizim kasabamıza gönderilse, onların onayı önemli olsa ve farz-ı misal bende o heyette olsam inanın duygusal düşünmeyip, objektif düşünsem ben kasabanın bu haline onay vermem. İçinizden diyenler olabilir kimi ilçeler bizden çok mu iyi diye ama onların zamanında kazandıkları bir hakları var ve artık ilçeler, biz ise hala kasabayız. Zamanın artık değiştiğini belli şeylerin daha zor olduğunu bizden daha kötü seviyede ilçeler varken aynı zamanda Aksaray’dan daha büyük ilçelerin de olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekir.
Sitemiz de başkanımız geç kalsada ilçelik için belgeleri yayınlatarak şeffaf belediyeciliğin gereğini yerine getirmiştir. Halkı her şeyden haberdar etmenin yani belediyeciliğin şeffaf yapılmasının önemini daha seçimler olmadan yazdığım yazılarda belirtmiştim ama bunun sürekli olması gerektiği görüşündeyim.
Mesela TOKİ konutları için başvurduk sonucu ne oldu?
Veya bakana ilçelik için klasör sunduk klasörde ne sunduk, bakandan ne cevap aldık?
Şimdi sunulan belgelere baktığımda birinci belge belediyenin rutin toplantısında konunun görüşülmesi ( birçok katılımcının eksik katılımıyla ) ikinci belge de vali beyin ilçe olmamızı uygun bulduğu yazı ve aynı yazıdan Seyit başkanımız zamanında da yazılmış sonuç? on yıl geçti hala kasabayız. Bunlar görmezden gelinemeyecek adımlardır fakat eksikte ısrar etmemin bir anlamı yok hele ki bunları yaparak biz elimizden geleni yaptık artık gerisi kısmet dersek bu iş olmaz çünkü bu elden gelenin yalnızca başlangıç aşamasıdır.
Yazıyı fazla uzatıp okuyanları sıkmak istemiyorum özetleyecek olursak ilçelik son derece önemlidir ama olmazsa olmaz değildir. İlçeliği birinci plana alalım ama sırf bu işle uğraşıp kasabamızın herkesçe görünen eksiklerini de göz ardı etmeyelim örneğin ihtiyaca bakılacak olursa kasabalının en önemli ihtiyacı düzgün ve çamursuz yollardır. Son olarak da kasabamızda çıtayı (vaatler noktasında) son derece yükselten başkanımızın hala dört yılı olduğu kırk olmazsa biz onuna da razıyız, vaatlerinin kasaba için elzem olandan başlayarak gerçekleştirmesini temenni ediyor sizi Allah’a emanet ediyorum…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: