Buraya kadar ki yazmış olduğum kısım zaten kasabada yaşayan herkesin malumu olan şeylerdir. Şimdi birde madalyonu ters çevirip bakalım hayatımıza yön veren bu mesleğe. Halıcılık elbette ki çok şey kattı kasabamıza ama şu da bir gerçek ki birçok şeyde götürdü bizden. Nasıl denecek olursa ; Şöyle bir kabataslak sıralayıp ardından açayım konuyu. Öncelikle kasabamızda ki okur-yazar oranının düşük olmasının başlıca nedenidir halıcılık, ardından kasabada başka meslek kolunun olmayışını da halıcılığa bağlayabiliriz ve son olarak kasabamızda şu an görülen durgunluğun ve göçlerinde temel nedeni ne yazık ki halıcılıktır. İçimizden “Yaa kardeşim nankörlük etmeyelim çok ekmeğini yedik.” diyenler olabilir. Haklılar çok ekmeğini yedik hala da yiyoruz fakat benim burada anlatmak istediğim işin görünmeyen yüzü deyip yukarda sıraladığım başlıkları açıyorum hemen;
Öncelikle okur-yazar oranının düşük olmasının başlıca nedenidir demiştim ki bunu herhalde taraflı tarafsız herkes kabul eder çünkü halıcılığın hızlı olduğu 1990-2000’li yılları arasında okuyan pek azdır kasabamızda daha ilkokul beşinci sınıfı bitirir bitirmez herkes alırdı eline bir halı tezgâhı.
Yaşımız küçük olduğundan görünmezdik bile o kocaman tezgâhların arkasında o zamana göre değerlendirecek olursak cazip de geliyordu ailelere,iyi bir halı ustasının maaşı aşağı yukarı bir memur maaşına denkti, garanti meslekti, ailelerin çocuklarının bir meslek sahibi olması için para harcamalarını gerektirmediği gibi para da kazandırıyordu.
Her köşe başında halı dükkânları, duvarda asılı ipler, kaynayan boya kazanları ki o kaynayan kazanların kokusu hala burnumda çünkü her Sultanhan’lı gibi benim de yolum geçti halı dükkânlarından ama şunu da inkâr etmemeliyim ki beni de okula bağlayan halıcılıktı.
Yaz tatili dönemlerinde halı dükkânın da çalıştığımdan okul bana sanki bir ödül gibi gelirdi. Ama bizzat benim arkadaş çevremden okuyup çok iyi yerlere gelebilecek insanlar halı tezgâhlarında yitip gittiler.
Belki maddi imkansızlıklar belki de ailelere sıcak gelen paranın yüzü bir çok genç arkadaşımızın üniversite hatta lise ile tanışamamasına neden oldu. Ve acıdır ki gelecek uğruna vazgeçilen halı tezgahları artık bir bir kırılıyor, renk renk ipler duvardan iniyor halı atölyeleri bir bir kapanıyor.
Halıcılık denilince akla ilk gelen yer olan Aydın İş Hanı bile boş bu günlerde yani halıcılık bitiyor, bitiyor da şimdi ne olacak derseniz olanlar zaten ortada halıcılık sayesinde başka meslek arayışına girmeyen kasaba halkı artık yeni adımlar atmaktan da korkuyor.
Yaşı 40-50 arası olanlar ayrılamıyor da kolay kolay kasabadan , halıcılık sigortalı bir iş olmadığından emeklilik de yok vah ki ne vah (!) . Diğer bir konu başlığımız ise kasabamız da ki durgunluk ve göçler artık iş sahası açısından cazip gelmeyen Sultanhanı göçler vermeye başladı gençler okumaya yöneldi okumayanlar İstanbullara, Antalyalara gitmeye başladı. Artık balya balya halılar gitmiyor İstanbul’a yada hacı yolu gözlenir gibi gözlenen patronlarda gelmiyor .
Saat 18:30 kalabalık değil artık çarşı ,halı dükkanları sayılı ve büyük kişilerde, eskinin halıcıları şimdilerde çifçi, esnaf, inşaat işçisi. Kısacası rüya bitti. Bu saatten sonra aynı rüya tekrar görülmeyeceğine ve Sultanhanı’da sahipsiz olmadığına göre kasabamızı eski günlerine kavuşturmak yine bizlerin görevi.
Gelecek dönemde belediye başkanımıza çok iş düşüyor gerçekten yeni iş kolları açmak , üzerinde ölü toprağı bulunan kasabayı canlandırmak, göç eden vatandaşları geri kasabaya çekmek kolay iş değil çünkü bunların hepsini bir anda gerçekleştirebilecek tek bir kurtuluş yolu var o da ilçelik yıllardan beri hepimizin hayali, gelecek dönemde de olur mu bilinmez ama insan istiyor işte, yazmaya kalksan kitap yazılır Sultanhanı’nda halıcılık hakkında ama bugünlük bu kadar yeter diye düşünüyorum…
Sizleri emanet sahiplerinin en büyüğü olan Allah’a emanet ediyorum hoşçakalın.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: