12 ocak, suudi arabistan'dan bir video:

üvey kızını öldürmekle suçlanan

leyla bin abdulmuttalip basim isimli bir kadın..

yolun ortasında, bir erkek tarafından

kılıçla boğazı kesilerek vahşice katledildi..

ağlayan, yalvaran, sokağın ortasında

yere yuvarlanarak yatırılan bir kadıncağız..

çaresizce "lâilâhe illallah, ben öldürmedim" diye yırtınıyor..

onu kontrol eden 6-7 üniformalı erkek..

elinde 1 metre kadar kılıç bulunan bir erkeğin

rahat tavırlarla sürükleye sürükleye yere yatırdığı

kadıncağızın sol eliyle başını tutarken

sağ elindeki kılıcıyla tavuk keser gibi kesmesi,

vahşice boğazlaması, bir kadını, bir insanı..

cellat insan değil, sakin ve vahşi bir hayvan gibi..

seyredenlerde tuhaf ve vahşice haz alma ifadeleri..

haa bu arada,

2011 yılında 5 yaşındaki minicik öz kızına

tecavüz edip işkence yaparak öldüren ghamdi isimli

bir vaiz için geçtiğimiz yıl 8 yıl hapis! cezasıyla yetinilmişti..



siz hiç suudî/kraliyet ailesine mensup olup da

değil böyle bir vahşet sözde bile olsa

ceza uygulanan tek bi'kişi duydunuz mu..?

myanmarlı fakir güçsüz bir kadın üzerinden

ağır cezalarla ve sözde adalet tesisi maskesiyle,

gerçekte "iktidarı koruma adına güç gösterisi" bunlar..

dünyanın herhangi bir yerinde vahşet, örneğin,

paris-charlie hebdo örneği karşısında ayağa kalkarak

demokrasi ve insan hakları havariliğine soyunanların,

uzun yıllardır dostâne sıcak ilişki içinde bulundukları

suudi arabistan'dan gelen bu ve benzeri vahşet görüntülerine,

zerre vicdanı olanın donup kaldığı dehşet manzaralarına

yıllardır sessiz kalması, neyin göstergesi dersiniz..?

yoksa işbirlikçiliğin suçüstü hâli mi diyelim..?



arap yarımadası, müşrikler dönemi..

küçücük kız çocuklarını

diri diri toprağa gömerken kılı kıpırdamayan,

zerrece merhamet hissi uyanmayan vahşet profili ile

bu tablo arasındaki çetin benzerlik irkiltiyor insanı..

* boko haramın yaptığı gibi,

10 yaşındaki kız çocuğunu canlı bomba yapıp

pazar yerinde patlatanların islâmla ilişkisi nasıl kurulabilir..?

* iki hafta önce nijerya'da kadın, yaşlı, çocuklar dahil

iki binden fazla müslümanı katleden boko haramcıların

islâmla aralarında nasıl bir bağ kurulabilir..?

* başka mezhepten camileri türbeleri bombalayıp,

"A.ın izniyle mekke'de taşlara ibadet edenleri(hacıları) öldürecek

ve A.ın yerine ibadet edilen kâbe'yi yıkacağız" diyenlerin,

* "maliki askerlerinin eş ve kızları militanlara helaldir" diyenlerin,

* kestikleri insan başı ile top oynarken pis pis sırıtanların,

* hristiyan veya alevi diye canice insan katledenlerin

hangi dinî ve insanî değerle ilişkisi olabilir..?

* peçe takmadığı için katledilen yarow'un vebâli,

yalnızca katil sürüsü somali-şebabcılarda mı..?

* pakistan-peşaver'de okul basıp

132'si çocuk 148 kişiyi katlettikten sonra,

"çocukları öldürdük şimdi ne yapalım" diyen,

bokocularla yarışan tâlibanı kim islâmî veya insanî bulabilir..?

* nijerya gwoza-bama kasabasında

okul yatakhanesini basarak çoğu kadın ve çocuk

onlarca masum sivili katlettikten sonra,

"bundan sonra öldürme, boğazlama, yoketme ve bombalama

işgal ettiğimiz her yerde tek dinî vazifemiz olacak" diyen,

kin-nefret-intikam fışkıran vahşetine dinî kılıf giydiren

boko haram militanının sadece islâmiyet için değil

insanlık için nasıl bir tehdit olduğu görülebiliyor mu..?

bunların dinî içerikli bağırtılar(nidâ değil) eşliğinde

yapılmış olması, vahşeti meşrulaştırabilir mi..?

ambalaj, içerindeki pisliği temizleyebilir mi..?

müşrikler ile bunlar arasında bi'fark kaldı mı..?



sözde suçlu bulunarak idama mahkum edilen kadının

boğazlanma şekli hiç de yabancı değil..

el-kaidecilerin öldürme şekillerine,

ışidcilerin öldürme biçimlerine,

boko haramcıların ve aynı yoldan gidenlerin

öldürme biçimlerine bakıldığında ne görünüyor biliyor musunuz,

efendimiz(sav)den önceki dönemin örf ve âdetlerini,

müşrikler dönemindeki katletme şekilleri..

câhiliye dönemi âdeti, vahşet kültürü..

efendimiz(sav)in dünyaya tanıttığı

barış ve güvenlik ve huzur dini islâmı değil

câhiliye dönemi savaş ve güvensizlik ve korku dönemini,

müşrikler dönemini seyrediyoruz adeta..

din, toplumun örf ve âdetlerini yok saymaz,

kurallarıyla çatışmadığı ölçüde kucaklar..

örf ve adet ve alışkanlıkların,

toplumsal birikimin kısa adı olan kültür

din ile çatışmadığı ölçüde makul ve makbuldür,

çatıştığı ölçüde akıl dışıdır, din dışıdır, kabul edilmez..

kültür dinin kurallarını tanımayıp ötelerine geçtiği,

temel dinî ve insanî değerleri yok saydığı ölçüde

ortada dinden uzaklaşma vardır..



islâm düşmanlarına verdikleri malzemeyle

milyonlarca müslümanın kanına girilmesine bahane oluşturanların,

hizmetkârlık ettikleriyle kirli ilişkilerini sorgulayalım,

ama asıl islâmla ilişkilerini sorgulayalım, ki

bu bataklığın kurutulması mümkün olabilsin..

din ile kültürü ayırd edemeyenlerin,

kültürde olanları dinden kabul etmeleri,

kültürde olanlarla din adına karşılık vermeleri,

dananın kuyruğunun koptuğu nokta işte burası..

ülke yönetenlerin, din adına ahkâm kesenlerin, aydınların

bu kırılma noktasını görmemeleri,

kendilerine kulak verenleri uyarmamaları halinde

yeni yeni militanları görmek sürpriz olmaz..

bu ölümcül noktayı gördüğü halde

şu(?) veya bu(?) nedenle susarak geçirenlerin

doğacak sonuçların ortağı olacağını söylesek haksız mıyız..?



E-Posta: [email protected]