ifade edildiği kadarıyla
erişilmesi uzak zaman dilimlerine,
ifade edilmediği/gizlendiği kadarıyla
hesap sorulması mümkün olamayacak kadar
uzak zaman dilimlerine sorunları öteleyenlere
dikkatleri çekmek istiyoruz.. bu kez
onların bugünlerine dikkat çekmek istiyoruz
çünkü onların bugünlerinin
hayli sorunlu olduğunu düşünüyoruz..
sorunlu oldukları içindir ki
tüm dikkatleri
ya bugünlerden çok uzaklara çekmeye
veya sahte gündemlere boğmaya çalışıyorlar..
bunda başarılı oldukları takdirde paçayı kurtaracaklar,
olamadıkları takdirde paçayı kaptıracaklar..
diyeceksinizki
çok uzaklara baktıran da
çok yakınlara boğan da sorunluysa
o halde işin/meselenin özü/doğrusu nerede..?
çoğu konuda olduğu gibi yine
işin doğrusu ortalarda bi'yerlerde..
nedendir bilinmez(!) işin doğrusu seçeneği
niye toplumun önüne konulmuyor..?
"yolun düzü, işin doğrusu" nerede mi..?
öyle, bazılarının sandığı veya söylediği gibi
gizemli, sihirli formüllerde falan saklı değil..
hem işin bugününü gören,
hem yarınını görüp kucaklayan
buluşma ve uzlaşma noktalarında,
ortak paydalarda ve ortak faydalarda..
bağsız, bağlantısız, bağımsız, deneyimli, gören,
salt toplumu düşünen özgür akıl ve beyinlerde duruyor,
hiç de sihirli olmayan seçenekler, çözümler..
bugüne değin getirilen seçenek yani
berik! dururken topluma sunulan ötek! seçenek mi..?
bugünleri ve yarınları
evet veya hayır oyununa,
siyah veya beyaz kıskacına sokarak
toplumu tek tercihe mahkum etmek isteyenlerin,
aralardaki boşluklara saklananların
hem kesat hem fesat durumdan yırtmak için
sarıldıklarının ipleri/seçeneği olduğu açık değil mi..?
ipin ucu kimlerin elinde, açık değil mi..?
işin/meselenin doğrusunun
birilerinin(!) söylediği yerde değil
söyleyemedikleri yerlerde olduğu gerçeği
mevcut acılardan anlaşılmıyor mu..?..
onların bugün "dedik"lerine
yarın "mesela dedik" diyecekleri bilinmiyor mu..?
buna fırsat verilmek istenmiyorsa
hiç değilse bu kez
onlar bunu demeden diyemeden
"bi'dakka dedik!" diyemeyecek miyiz..?
hiç değilse bu kez böyle yapılırsa
yönetenlerin bi'daha yanlış yapamayacağını,
yine yanlış yaparlarsa âkibet!nin meçhul olmayacağını
lisân-ı hâl(!) ile bildirmek gerekmez mi..?
yanlış yapanlara yeni bir yanlış fırsatı verilirse
bu kez suçun yanlışı yapanlarda değil
yanlışa fırsatı verende olacağını
söylemek yanlış mı..?
sözün kısası,
çok uzaklara baktırıp
önündeki çukura düşürmek isteyenlere de,
çok yakınlara baktırıp
ilerideki uçuruma götürmek isteyenlere de
aynı gözle ve pür-dikkat bakılmalı..
hem önündeki çukuru görmeli,
hem ilerideki uçurumu görmeli..
hem çukura ve uçuruma götürenler görülmeli,
hem onlara bu kez "günleri gösterilmeli"..
üstelik kim/ler olduklarına bakılmaksızın,
onlar bize "günümüzü göstermeden"..
E-Posta: [email protected]
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: