bazı dönemlerde yargı,

gerek yargılama yöntemleri ve

gerekse yargı kararları itibariyle

dünlerin intikamını hıncını öcünü alıyor,

hukuku araç olarak kullanıyor intibaı uyandırdığı,

yargıyı amacından uzaklaştırdığı kanaatiyle

şâibelerin tam ortasında kaldığı,

yöneten irade devlet ile

yönetilen irade millet arasında

güvensizlik kaynağı haline geldiği yerde,

kısaca adaletin olmadığı yerde

sadece zulüm vardır,

yargı eliyle..





biraz ironi, biraz mizah, biraz taşlamayla,

mâsumiyet ile zulüm farkına,

âdil yargılama ile

âdi yargılama arasındaki 'farka',

şimdilik yalnızca 'l' harfi farkına değinelim:

. lavuk, 'kararıyla' âdilce konuşamaz,

bildiğimiz tavukla karıştırmayın lütfen..

. lâdesçi, bile bile adalet çatalını kırar,

lâdes oyunu niye yaygın dersiniz..?

. lagarlaşan logarlaşan, izaha gerek var mı..?

. laubali, hep öyle kalacağını/vuracağını sanır,

'bundan böyle herşey benim' hayali..

. lay down'cı, uzun oturur, duruşmada uyur,

ha uyanık ha uyuyor, ne farkederki..

. lâfügüzafçı, laf cambazı, laf ebesi,

ki bu takım topyekün yar'gı'dımcı elemanıdır..

. laforizmacı, yargısal salata yapar,

daha çok konjonktürel pardon mevsim salatası..

. lafı kıçından dinler/anlar/karar verir..

. lafı durultamayınca sulandırır..

. lâhavleci, kendisi zevkine çeker,

karşısındakine öfkeyle lâhavle çektirir..

. lâhitçi, 'canlılar için tabutçu' da desek olur..

. lâhzacı, ânı günü düşünüp yarını(!) göremez,

görebilseydi ' eden bulur'lar yaşanmazdı..

. lâkırdıcı, hukukla değil gugukla konuşur,

laf aramızda.. saatten artık saatbaşı

guguk kuşu değil karga çıkıp 'gak' diyor..

. lâkinci, 'kinci değilim' dese de inandırıcı olamaz..

. lâl'leşmiş/sağırlaşmış, 'kulakları vardır duymazlar...' ilh

. lambadacı, kıvır kıvırmayı sanat/adaletten sayar..

. lanhırt pardon langırt, işini oyun/eğlence sanır..

. larvacı, koza içinde büyür..

. lavtacı, hak çalmayı enstrüman çalma sanır..

. lazımlıkçı-lağımcı, temizlik yaptığını sanır..

. leşker/asker, ölürse şehit olacağını sanır..

. legolaşan, hakkın değil tablonun parçası olur..

. lebbeykçi, yaradana değil lidere el açar..

. lekeci, haysiyet celladı..

. lengerci, adalet terazisini lengere çevirir..

. levyeci, açamadığı kapıyı yargı ile açar..

. leğenci ibrikçi, başkasının kirini temizler..

. liboş liberal/özgürlükçü görünse de

cezaevinde görmekten sadistçe bir zevk alır..

. lobici hobici, hep aynı acı sonla final yapar..

. lordlaşan, fordlaşarak bi'şey olacağını zanneder..

. lotaryacı, şapkadan piyango/dava çıkarır..

. lümpenleşen, kendini üstün zanneden ezik..

. löp-löpçü, löpür-löpürcü, âdi yargılayandır..

. lor peynir-ekmekçi, âdil yargılayandır..

*

gong 2 defa çaldığında ahali bilirki

kendi halinde sade bir vatandaş ölmüştür,

gong 3 defa çaldığında şehrin ileri gelen biri ölmüştür,

4 kez çaldığında ise kralın ailesinden biri ölmüştür..

günün birinde gong 5 kez çalınca

ahali merak edip mahallin bilgesine koşup

nedenini sorar.. aldıkları cevap,

"şehir mahkemesi

masum bir kişiye ceza verip

adaleti-yargıyı öldürdüğü için 5 kez çaldık"





durun bi'dakka! bi'ses duyuyor musunuz,

gong 5. defa mı çalıyor ne..?





E-Posta: [email protected]