kutlu doğum haftası, 14-20 nisan arası..
efendimiz(sav)'in doğum gününü içeren hafta..
efendimiz(sav)'in elçi olarak getirdiği din, islâm..
diğer adıyla islâm barış, esenlik, teslimiyet demek..
müslüman ise barışçıl, yaradanına teslim olmuş,
kendisinden emin olunan kimse demek..
diyoruz da öyle mi peki..?
dünlerde kaldığını düşünmeye çalışırken
bugünlerde eski alışkanlıklar mı hortluyor ne..!
"islâm, dünyaya barışı getirecek mesajdır" diyenler,
tâli bir konuda farklı düşünüyor diye müslüman kardeşine
tân ediyor, saldırıyor, öldürmeye yelteniyorsa,
iki tutumundan birinde ciddi yanlış var..
ya islâm'la ilişkisinde ciddi bir sakatlık var..
ya kardeşiyle kavgasında ciddi bir yanlışlık var..
üstelik kutlu doğum haftası arefesinde..
akıl alır gibi değil..
 
ülkemizde bunlar yaşanıyor da
diğer islâm ülkeleri çok mu farklı..
müslüman olduğunu iddia eden bir grup,
başka mezhebe, etnik kökene, kültüre, hatta
farklı düşünceye mensup kardeşlerine ölümüne saldırıyor,
öldürüyor.. öldürürken de 'Allahüekber' nâraları atıyorlar..
libya'da nâra atanlar şimdi kafalarını duvarlara vuruyorlar..
mısır'da atanlar şimdi kafalarını duvara vuruyorlar..
suriye'de aynı düşünce sefaleti devam ediyor..
afganistan'da aynı yanlışlar devam ediyor..
uydurma yaftalarla islâmî olunmuyor..
 
önce dicle üniversitesi'nde başlayan
sonra diğer bazı üniversitelere sıçrayan
bizim de zamanında büyük ibretlerle yaşadığımız
kardeş kavgalarına bakıyorum da,
bir taraftan barış, kardeşlik derken,
30 yıldır akan kardeş kanı dursun derken,
diğer taraftan kardeş kanı akıtanlara
topyekün seslenip "dur!" demek gerekmez mi..?
kavga ederek kardeş olunmayacağı anlaşılmalı artık..
dosta değil düşmana hizmet edildiği anlaşılmalı artık..
kardeş kavgasıyla islâmî olunmayacağı gibi
insanî de olunmayacağı anlaşılmalı artık..
"özellikle son zamanlarda başgösteren..
derinleşme, derinleştirilme emareleri gösteren..
farklı noktalara çekilme eğilimi gösteren..
yaygın öğrenci ve sokak çatışmalarına"
her zamankinden daha çok dikkat..!
 
hiç ama hiçbir gerekçe,
kardeş kavgasını mâzur gösteremez..
islâm'da ve mer'i ceza hukukunda,
sınırları çizilmiş meşru müdafa hâli dışında
kişiye güç kullanma veya öldürme yetkisi verilmemiş..
birilerinin(?) verdiği(!) sözümona yetkiler,
islâmî sorumluluğu kaldıramadığı gibi
hukukî sorumluluğu da kaldırmıyor..
atılan dinsel içerikli nâralar ise
kişinin kendini kandırmasından öte
hiçbir anlam ifade etmiyor..
 
attıkları dinsel içerikli nâraların
kendilerini kurtaracağını sananlar mı..?
rahmetli babacığımın sözü hâlâ kulaklarımda,
"oğlum, câhilin softası, şeytanın maskarasıdır" derdi..
bir toplumun önüne câhiller düşerse
vay o toplumun hâline..!
yakın geçmişlerde hatta daha dünlerde
farklılıklar üzerinden birbirini kıran kardeşler,
taptaze yanlışlardan ders çıkarmayacaksa
yeniden bedel ödemeleri kaçınılmaz olur..
bile bile lâdes demenin akılla izahı yok..
cehâlete dinî kılıflar geçirmekle
insaniyet olmuyor, islâmiyet olmuyor..
insaniyet yoksa islâmiyet de olmaz zaten..
5-10 yıl sonra kafaları duvarlara vurduracak
eylemler ve söylemlerin kimlere yaradığı
biraz düşünülse mesele kalmayacak..
 
aynı konuda batı ne mi düşünüyor..?
geçtiğimiz aralık-2012 ayı başlarında
yunan yazar basil venitis'in tarihî itirafı:
"müslümanlar birbirini öldürüyor ancak
o arada batılılar müdahale ettiğinde
aralarında birleşerek batıya karşı savaşıyorlar..
o yüzden bırakalım birbirlerini öldürsünler..
batı böyle düşünüyor" demişti..
yunan yazarın satır arasını biz okuyalım:
"geçmişteki hilal-haç mücadelesinden çıkardığımız dersle,
atalım müslümanların arasına birtakım fitneleri..
çekilelim kenara, yesinler birbirlerini.. biz de
keyifle seyredelim birbirlerini bitirmelerini..
klasik haç-hilal mücadelemizi afişe ederek
kendimizi ele vermeyelim.. aksi halde
müslümanlar hilal hassasiyetiyle birleşir de
birlikte bize karşı mücadeleye girişirlerse
geçmişteki gibi kaybetmemiz kaçınılmaz olur..
ırak'ta, libya'da, sudan'da, lübnan'da,
filistin'de, mısır'da, suriye'deki oyunumuzu
nasıl sessizce, sinsice götürüyorsak öyle devam edelim..
türkiye'de de aynı oyunu başarmak istiyorsak
kuralı bozmayalım, oyuna devam edelim..
oyunu farkedip bozarlarsa tarih tekerrür eder,
yenilgimiz yine kaçınılmaz olur" diyor..
bile bile oyuna gelmenin vebâli mi..?
dünyada da büyük, ukbâda da..
*
kutlu doğum haftası,
kutlu ve mutlu ortak geleceğimize
kutlu barışa, mutlu kardeşliğimize vesile olsun..
 
E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com
 
Ramazan Toprak