"devlet böyle daha iyi yönetilir" konusu..
anayasa değişikliği referandumu/oylamasında
evet mi yoksa hayır mı denileceği konusu..
siyasi bir tercihi şu veya bu nedenle
siyasetin gereği olmaktan çıkarıp
ölüm-kalım meselesi haline getirmenin,
bu amaçla iman-küfür eksenine oturtmanın,
dünyada ve ukbâda ne anlama geldiğini
göremeyecek kadar vicdanları kararanlar var..
"eveti iman, evetçileri müslüman" diye taltif edip
"hayırı küfür, hayırcıları kafir" diye suçlayan
toplumsal yıkım ustaları türemeye başladı..
en basit anlatımla farzedelimki,
referandumda yüzde 52 evet oyu çıktı..
yüzde 52 evet oyu verenler müslüman olacak,
yüzde 48 hayır oyu verenler kafir olacak, öyle mi..?
bunların nasıl bir ateşle oynadıkları görülemiyor mu?
yıllardır çekilen nutuklarda dem vurulan
"yüzde 99'u müslüman bir milleti"
salt siyasi bir tercihte yanına çekme adına
yarısını islam'dan tard ile öteleme anlamındaki söylem,
hangi akıl hangi vicdan ve hangi dinî gerekçeyle bağdaşabilir?
emin olun,
hayırcıları en ağır şekilde suçlayanlar
referandumdan evet oyu fazla çıktığı takdirde
"toplumun tümünü kucaklayacağı" sözüyle
bugün küfürle suçladığı hayırcılardan
yarın yana yakıla özür dileyecekler.. hâl böyleyken,
sırf siyasi bir tercihi oylamayı kazanabilmek adına
zor günler geçiren toplumu karpuz gibi ortadan yarmanın,
gererek kutuplaştırmanın, sosyal dokuları
bu kez iman-küfür ayrıştırmasıyla çözmenin
nerelere varacağını görmüyorlar mı?
asıl sorunun adı en hafif tâbirle
toplumsal akıl tutulması olmaz mı?
toplumsal vicdan kararması olmaz mı?
bu oyuna âlet olanlar bu suça ortak olmaz mı?
akl-ı selîme göre davranma, vicdan muhasebesi yapma gibi
dinî ve insanî kaygusu olmayan yıkım ustalarının,
birilerinin gözüne girme ve prim yapma adına
yangını körüklemelerini seyredecek kadar mı karardı gözler?
bir an için "öyle olmaz böyle olur" kabilinden
konuya inadına yaklaştığımızda,
bir kısım evetçilerin akl-ı selîm ve vicdan tanımaz
dinî ithamlarına bakınca hayır diyesi geliyor insanın..
keza, bir kısım hayırcıların güven telkin etmeyen kişilikleri ile
kişiselleştirdikleri ithamlarına bakınca evet diyesi geliyor insanın..
bu tezahüratçıların meselenin özünü gözlerden kaçıran
alkış ve yaygaralarına âcilen "dur" denilmeli..
bugün evet'e alkış tutarlar, yarın hayır'a..
bugün imana alkış tutarlar, yarın küfre ilh..
onların varlık nedenidir şakşakçılıkları.. işleri budur,
şakşaklarını çekip karşılığını alırlar..
kimlerce beslendikleri önemli değildir, onlar için..
konumları ve makamları itibariyle
tek cümleyle bunları durdurabilecekken
"böylesi işimize geliyor" diye sesini çıkarmayanlardan
güç alan bu sorumsuzlar tâifesi sayesinde
toplumsal aklın kaybolmaya,
toplumsal vicdanın kararmaya yüz tuttuğu,
değer ve ilkelerin özünden saptırıldığı oylamada
insanın "al birini vur ötekine" deyip "havet" diyesi geliyor..
15 temmuz hıyanetinin,
bazı kişi/leri ve ünvanları
herşey ama herşey yerine merkeze koyup
milli ve manevi/dinî değerlerimiz ile
akl-ı selîm ve mâ'şeri vicdanı kenara itelemenin
en yakın ağır bedeli olduğu görülemiyor mu..?
demem o ki,
salt siyasi bir tercih konusu,
siyasette varolma-yokolma meselesine,
yaşamdaki ölüm-kalım meselesine, hele hele
iman-küfür ayrıştırması felaketine dönüştürenler
"tarihî ve ölümcül bir suça ortak" olacaktır..
bizden söylemesi..
*
"İçinizden hayra/hakk'a çağıran,
marufu emreden, münkerden men'eden bir topluluk bulunsun..
işte kurtuluşa erenler onlardır" Âli İmran/104
E-Posta: [email protected]
Ramazan Toprak
13 Şubat 2017 - Pazartesi
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: