suçun, suçlunun, mihrakın odağına, 

onlarla çok da ilgili görünmeyen 

bir "paratoner" yerleştirip.. 

suçun işleniş biçimine, ortamına, 

suçlunun kişiliğine,

suçun ardındaki mihraka yönelecek tepkileri 

paratonerle nötrleyip etkisiz kıldığınızda,

suç dımdızlak ortada ve sahipsiz kalacak,

suçlu da mihrak da suçtan sıyıracaktır.. 

işte, iç bünyedeki bu şablonun adı, reel-politika..

uluslararası arenada ise, diplomasi.. 





suça alet olan/edilen suçlu,

bu şablondan kazanım elde ediyorsa, 

suçlunun ardındaki mihrak/lar

belki bin belki hesapsız kazanım elde ediyor.. 

doğal olarak suçlu hariç

toplum, belki bin belki hesapsız kayba uğruyor.. 

kayıp-kazanç oranı acı gerçeği bu iken

suçlular, kazanımlarını yüzle binle çarpıp 

toplumun kazanımıymış gibi âlâ ü vâlâ ile ilan ediyor, 

kayıplarını ise yüze bine bölüyor.. ve 

toplum nezdinde denklemi eşitlemiş görüntüsüyle 

zevâhiri yani namusunu(?) kurtarıyor.. 

tarih önünde mi..? zamanı geldiğinde

"ne mal oldukları" ortaya çıkacak ama 

"atı alan üsküdar"a geçmiş olacak.. 

"üsküdar'a artık köprü de var, 

marmaray bile var" mı diyorsunuz,

aahhh! o hesap gününü iple çekiyoruz.. 





sözün özü,

islâm dünyasında 

abd karşıtlığı iy! bir paratoner.. 

yahudi karşıtlığı iy! bir paratoner..

genel batı karşıtlığı iy! bir paratoner.. 

bu karşıtlığı haklı kılan argümanlar olsa da, 

bu argümanların ardına saklananların 

gerçek argümanları, bu argümanlar değil..  

gerçek argüman/ları, bunların içinde sakladıkları.. 

saklanan argümanların, 

abd/yahudi/batı karşıtlığıyla 

çoğu kez uzak-yakın ilgisi bulunmayıp 

kişisel çıkarlar amacına yönelik

kamuflajlı sahte argümanlar.. 

"ağu katılmış aş" misali,

haklı karşıtlığın arasına karıştırılmış, 

izleri karartılmaya, yokedilmeye çalışılan hırslar.. 

işlenmiş/işlenecek suçların izlerinin örtülmesi çabası..

kör batı karşıtlığı, bu kirli amaca hizmet ediyor.. 

kör batı hayranlığı aynı amaca hizmet ediyor..

ne körü körüne batı karşıtlığı,

ne batı hayranlığı tezgahına düşülmemeli.. 

"içimizde ne dostlar var" güvences! de,

"dışımızda ne düşmanlar var" endişes! de,

içten içe kemiren, kurulu tezgahın birer parçası.. 

bugünlere kadar başarıyla! sürdürülmüş olsa da

sırıtan yüzüyle hiç değilse bugünden sonra 

sürmesine meydan terkedilmemeli

paradöner'cilere, nâm-ı diğer

kavram tâcirlerine,

her devrin..





E-Posta: [email protected]